Kayıtlar

Zekalar Arası İroni...

Resim
Zekadan Yana Şüphen Olmasın Doktor bir arkadaşım mesleği yüzünden duygusal zekasını kaybedip anhedoni yaşayan majör bir depresif olduğunu söyledi. Fotoğrafla ilgilenen, doğada kamp yapan, dünyayı keşfetmek isteyen, insanı seven ve iyileştiren bir ruhtu aslında doktor olması dışında... Gardner’e göre insan zekâsı 8 türdedir İnsan, beyninde çoklu zeka teoremine göre hepsini barındırabilir ve bu zekaları hayatının farklı alanlarında kullanır. Doktor bu zeka türlerinden; doğayı ve gezmeyi sevip bununla ilgilenmesi ile varoluşçu zeka. Tıp okumasıyla mantıksal zeka. Sosyal ilişkilerindeki güçlü iletişimi ile duygusal zeka. Fotoğraf çekmesi ile mekânsal zekasının baskın olduğunu gösteriyordu. İşte tam da burada Gardner Ağabeyimizin tespitlerinin ne kadar yerinde olduğuna şahit oluyoruz.  "Mesleğini seven ama diğer zekâlarını körelttiği için hayata karşı zevklerini kaybeden biri!" -İşler nasıl doktor? -Çok yoğun! Herkeste bir uzun yaşama merakı. Hasta çok! Ölen yok. Artık bizim ...

Topu şişir, tüyü bırak!

Günlerden bir gün 'Nefes ve Beden' dersindeyiz. Yeşim Alıç sarı sahne ışığını aldıktan sonra döndü ve dedi ki;"Göğüs kafesinin bittiği orta noktada içinizde top var,şişirin" Nasıl yani?¿? 'Haydi bakalım' yüksek sesle iç çığlığımız olan, sınıfta duyulmayan fakat hepimizin hissettiği o dürtü ve komünal yaşam belirtisi eşliğinde içimizde var ettiğimiz topu şişirmeyi denerken; tokat gibi soru geldi Yeşim Hoca'dan: "Bedeniniz ne hissetti?"  Kimseden sağlıklı bir cevap alamayınca direktif verdi: "Fotokopi çek!" Delirdiğimi düşündüğüm bir an olsa da: Evet... Çektim... Kalbimi dinledim,ciğerlerimi gördüm,ses tellerime dokundum... Sonuç mu? Sadece yaşıyorum. Bedenimi tanımıyorum,soluduğum havayı hunharca kullanıyorum,zinhar vücuduma hiçbir faydası yok. Egzersizin sonunda herkes aldığı nefesle topu şişirdi, verirken de tüyü bıraktı. Vücudumuzda sıkışan kaslarımızı nefes egzersizleri ve beraberinde beden hareketleri ile gevşetmeyi öğrend...